Anasayfa / Aile / AİLELER VE ANNE-BABALAR HAKKINDA EFSANELER


  
AİLELER VE ANNE-BABALAR HAKKINDA EFSANELER
"Anne", "baba", "aile" ve "çocuk gelişimi" kelimeleri geçtiğinde insan zihninde önyargılarla, kısmen ya da tümden gerçekdışı olan beklentilerle, gerçekleşmesi mümkün olmayan ideallerle/hayallerle yüklenmiş; efsanelerle dolu bir çağrışımlar zinciri oluşmaya başlar:  

"Anneler kutsaldır!"

"Babalar bencildir!"

"Çocuğun en fazla anneye ihtiyacı vardır; baba adeta gereksizdir!"

"Çocuğun fizyolojik ya da psikolojik tüm sorunlarının kaynağı annedir!"

"Anne-babanın kendi ihtiyaçlarını, istek ve arzularını düşünmesi bencilliktir!"

"Anne babalar çocuklarının en iyi arkadaşı olmalıdırlar!"

"Anne babalar çocuklarına yönelik hiç hata yapmazlar; onların yaptıkları hatalar çocuklarında geri dönüşsüz hasarlara yol açar!"

"Anne babalar çocuklarıyla ilgili her konuda anlaşmalıdırlar!"

"Anne babalar çocuklarının yanında asla kavga etmemelidirler!"

"Anne babalar çocuklarına herşeyi konuşarak anlatmalıdırlar!"

"Boşanmış ailelerin çocukları problemlidir!" vs. vs. vs...

Bu efsanelerin çoğu toplumsal olarak kabul görür. Doğru olduğuna, değişmez olduğuna inanılır. Çoğunun başına, satır aralarına "HEP", "HİÇ", "ASLA" gibi ifadeler eklenir. Gerçekleşmeyen, gerçekleştiremeyenlerse yargılanır; ayıplanır. Daha da ötesi gerçekleştiremeyenler de kendilerini yargılar, ayıplar sonrasında da bolca suçluluk, yetersizlik ve güvensizlikle boğuşurlar...

Halbuki bu beklentilerin:
 
Bazıları gerçek değil, arzulananlardır. Diğer bir değişle arzulananların bir kısmı gibi gerçekleşmesi mümkün olmayanlardır...

Bazıları korkulanlardır...

Bazıları gerçekleştiği taktirde yarardan çok zarar getireceklerdir...

Bazılarını büyürken sorgulamadan öğrenip, "DOĞRU" diye içselleştirmişizdir... Bunlarla ilgili "NEDEN" ve "NASIL" sorularını hiç sormamışızdır...

Bazılarını ise tam tersi şekilde hissetsek, düşünsek ve yaşasak bile dillendirmeye, paylaşmaya cesaret edememişizdir... Dolayısıyla da bizimkine benzer şekilde hissedip, düşünüp, yaşayan başkalarını görememiş, fark edememişizdir...

Çoğunlukla da bu beklentilerin kısmen ya da tümden "YANLIŞ" olduğunu, gerçekleştirilmelerinin bazen yersiz bazen gereksiz hatta bazen zararlı olduğunu fark edemeden bazen kendimize bazen de çevremizdekilere haksızlık etmişizdir... 

SEÇİL ÖZBEKLİK

Uzman Psikolojik Danışman
    
SORULARINIZ İÇİN...
İLETİŞİM