Anasayfa / Aile / AİLELERDE SIK SORULAN SORULAR


  
AİLELERDE SIK SORULAN SORULAR
Sorular, sorular, sorular… Hiç bitmeyen, tam “çözdüm” derken yeniden üreyen ve çözüm bekleyen sorular…

Bir yandan anne-baba olarak siz sürekli değişirsiniz, diğer yandan çocuğunuz... 20’li yaşlarınızdaki görüntünüz de, o dönemlerdeki öncelikleriniz de, olaylara ve durumlara yaklaşımınız da, üstlendiğiniz roller de 30’lu, 40’lı, 50’li yaşlarınızda aynı kalmaz. Çocuğunuzun da bebekliği, çocukluğu, ergenliği, üniversite çağları, evlilik ve iş hayatına atılım dönemleri de aynı olmaz.

Bir yandan yaşadığınız sosyal çevre içinde yaşam şartlarınız, diğer yandan kültürün çocuktan ve anne babalardan beklentileri değişime uğrar. Yaşamın akışı içinde ekonomik şartlarınız, yaşamın sunduğu ödülleriniz ve zorluklarınız da değişir. Bir zamanlar çocuklardan “anne babalarının gelecek garantisi” olması beklenirken, günümüzde anne babaların duygusal tatmini için sahip olunmaya başlanmıştır. Her tarihsel dönemde çocukların korunması gereken zorluklar değişir. Bir dönem gençlerin siyasi kutuplara katılıp hayati tehlikeye girmeleri kaygı yaratırken, başka bir dönem alkol, uyuşturucu gibi dertlerden korunması anne babaların uykularını kaçırır.

Her şekilde anne babaların soruları da, sorunları da, bulmaları gereken çözümler de sürekli değişir. 

Peki, ne yapmak gerekir? İşin içinden nasıl çıkılır?

1. Çocuğunuzla zaman geçirin.

2. Çocuğunuzu duyabileceğiniz, onun da kendini özgürce ve güvenle ifade edebileceği ortamlar hazırlayın.

3. Çocuğunuzun ifade ettiği sinyallere duyarlı olun. Hemen paniğe kapılmadan şu soruları sorun:

- "Çocuğum şimdi neyi ifade etmeye çalışıyor? Bana neyi anlatmaya çalışıyor?”

- “Aynı yaştaki diğer çocuklar ve anne-babalar da aynı şeyleri yaşıyorlar mı, yoksa bu sadece bize özel bir durum mu?”,

- “Çocuğumun tepkileri yaşıtlarından farklıysa, bunlar ne zaman başladı? Başlangıç dönemine denk gelen yaşantımızda önemli bir değişim ya da farklılaşma oldu mu?”

4. Kendinize anne-babalık rollerinizde güvenin. Çocuğunuzu çok sonraki yaşlarına kadar en fazla siz düşünüyor, en iyi siz tanıyor olacaksınız.

5. Anlamadığınızda, anlamlandırmadığınızda çocuğunuzun yardımını alın. Size yol gösterebilmesine izin verin.

6. Aynı çözüm yollarını tekrar tekrar ve aynı biçimde uygulayıp, “işe yaramıyor, ne yapsam olmuyor” demek yerine farklı çözümleri bulmaya ve denemeye istekli olun.

7. Çocuğunuzun da sizin de sürekli değişeceğinizi baştan kabul edin.

8. Çözüm bulmaya çalışırken, sorun üretmediğinizden emin olun.
 
SEÇİL ÖZBEKLİK
Uzman Psikolojik Danışman