Anasayfa / Evlilik / PSİKOLOJİK YARDIM ALMAK


  
PSİKOLOJİK YARDIM ALMAK

Psikolojik yardım süreci yaşantısal ve ilişkisel bir yolculuk. Hayatınıza belli bir süreliğine eşlik eden başka bir insanın varlığında, hayatınızı olumsuz etkileyen, başa çıkmakta güçlük çektiğiniz, keyifli bir yaşam ve ilişkiler sürdürmenizi, üretmenizi, gelişiminizi, değişiminizi engelleyen zorluklarla baş etmeyi öğrenme yolculuğu...

Sadece baş etmek değil hedef tabii ki... Sonunda kendinizi tüm duygularınızla, saçmalamalarınızla ve çatışmalarınızla bütünlemeyi ve kabullenmeyi öğrenip, yaşamınızdan keyif alabilme hakkını ve keyif alacağınız bir yaşam yaratma gücünü buluyorsunuz... size eşlik eden kişi, nelerin nasıl yapılması gerektiğini anlatmıyor; buna rağmen güven ilişkisi kurduğunuz bu kişinin varlığında neler yapılması gerektiğini siz buluyor, deniyor ve uyguluyorsunuz.   
 
Psikolojik yardım alma süreci zorlu bir yolculuk olabiliyor bazen… Ruhsal dünyamızı, ilişkilerimizi yaşadığımız çıkmazlarımızı, sorunlarımızı, mutsuzluklarımızı hiç tanımadığımız bir yabancıya anlatmak çoğu zaman iki kenarı keskin bıçak. Bir yanında içsel dünyamızdaki çalkantılar, diğer yanda “öteki” tarafından nasıl algılanacağımız kaygıları…

İnsanın neler hissettiğini paylaşması da çok zor; sevilmediğine, kabul edilmediğine, anlaşılmadığına, desteklenmediğine, paylaşamadığına, istenmediğine, yalnız olduğuna, yük olduğuna dair endişelerini öyle kolay dillendiremiyor bir başkasına... Anlattıkça insanın değil başkasına, kendine dahi ifade edemediği, hatırlamak istemedikleri ya da “unuttum”, “üstesinden geldim” dediklerinin hayatını ne kadar etkilediğini fark etmesi canını yakıyor... Bir an önce bitsin, yükünden kurtulsun, bir sihirli değnek sunulsun ve acısı dinsin istiyor insan… Hatta bilgisayarlardaki gibi bir “delete” tuşu hazırlansın ve tüm can yakan kayıtlar silinsin istiyor bazen… Ancak zamanla anlıyor benliğindeki tüm yaralara rağmen ayakta kalabildiğini ve aslında ne kadar da güçlü olduğunu… Bugünden geçmişe bakıp da kendini yaptıkları için fütursuzca yargılarken aslında yargıladığı o günlerde var olmaya devam edebilmek için bulabildiği en doğru ve en ulaşılabilir çözümleri uygulamış olduğunu sonradan algılıyor; anlıyor, barışıyor kendiyle… 

Sürecin başında, kendisini yargıladığı gibi yargılanacağından endişeleniyor insan bazen. Eksik, yetersiz, çaresiz, değersiz, sıkıcı, başarısız bir insan olarak değerlendirileceğinden korkuyor. Sonradan anlıyor bütün bunların karşısındaki kişinin onunla ilgili düşünceleri olamayacağını; aslında gerçekte kendisi için hissettiklerinin karşısındaki tarafından da hissedileceğinden endişe ettiğini… Hatta zamanında kendisi için çok değerli olmuş insanların kendisiyle ilgili hissettiğini düşündüğü şeylerin karşısındaki tarafından da hissedileceğinden kaygılandığını… Ve daha sonraları psikolojik yardım sürecinde kurduğu ilişkisi üzerinden başka insanlarla ilişkilere yelken açmaya cesaret edebilir hale geliyor.           

Bu noktada psikolojik yardım almak, içsel bir hazır olma ve karar verme süreciyle, yardım için başvurmadan çok önce başlıyor... Önce, sorunların varlığını kabul edip, bunları ancak kendinizin çözebileceğine ikna etmeniz gerekiyor kendinizi... Sorunlarınıza veda etmeye, keyifsiz ve üzücü an(ı)lar kadar daha keyifli ve mutlu an(ı)ları da üstlenmeye hazır olmanız gerekiyor… Sizi var edenin bütün bu olumlu ve olumsuz an(ı)ların bileşkesinden oluştuğunu kabullenmeniz, bazen bilip de unuttuğunuz, bazense hiç tanımadığınız ve bilmediğiniz yollarda yürümeye cesaret edebilmeniz gerekiyor…

Peki psikolojik yardım yolculuğunun sonrası?… Freud'un psikanalizin amacı tanımlamasını "psikolojik yardım"ın sonrası için biraz genelleyerek açarsak; Sevme ve sevilme kapasitesinin gelişimiyle birlikte keyifli, özgür bir yaşam VE üretme kapasitesini özgür bırakarak kendiliğinden, benliğinden ürettiklerini “ben de bu yaşamdan geçtim” diyerek sonraki kuşaklara aktarabilme cesareti…

SEÇİL ÖZBEKLİKUzman Psikolojik Danışman